Bir Washington Post Yazarının Katledilişi ve New York'ta Kurgulanan Arap Dünyası

20/10/2018 / skopbülten / Elçin Gen

Washington Post yazarı Cemal Kaşıkçı’nın kaybolmasıyla ilgili olarak son günlerde basına yansıyan bilgi ve açıklamaların artmasından beri, Amerikan basınında Suudi hükümetiyle mali ilişkileri olan büyük kültür-sanat kurumları mercek altına alınmaya başladı. Guggenheim Müzesi, Brooklyn Müzesi, Metropolitan, Modern Sanat Müzesi (MoMA), Smithsonian ve Columbia Üniversitesi gibi bazı dev kurumlar, Kaşıkçı cinayeti üzerine, Suudi hükümetinin doğrudan fon sağladığı etkinlikleri konusunda açıklama yapmak zorunda kaldılar.    

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan’ı “Arap ve İslam âleminin kalbi, bir yatırım cenneti”[1] haline getirme gayretiyle Körfez ülkelerindeki diğer rejimlerin izinden giderek kültür-sanat alanında önemli atılımlarda bulunuyor. Bu hedef doğrultusunda 2011 yılında “insan ruhunu geliştirmek maksadıyla”[2] Misk Vakfı’nı kurdu. Ardından 2017’de, Suudi sanatçı Ahmet Mater yönetiminde Misk Sanat Enstitüsü’nü kurdu. Web sitesindeki açıklamaya göre Enstitü’nün kuruluş amacı, “Suudi Arabistan’da sanat üretimini teşvik etmek, Suudi ve Arap sanatının değer görmesini sağlamak, ve uluslararası kültürel diplomasi ve alışverişin önünü açmak”. Misk Sanat Enstitüsü’nün girişimiyle Suudi Arabistan ilk kez bu yıl Venedik Mimarlık Bienali’nde ulusal pavyona sahip oldu; pavyonun yönetimi bundan sonra da Enstitü’de olacak.[3]

 

 

Misk Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Muhammed bin Selman, Misk Vakfı sitesi ekran görüntüsü


  

Misk Sanat Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen, ABD’nin birçok eyaletini gezen Çağdaş Suudi Sanatı Sergisi, Kennedy Merkezi, Washington, Bahar 2018.

 

Misk Sanat Enstitüsü, ABD’nin önemli kurumlarında bir yıl boyunca sürmesi planlanan, “ABD ile Arap dünyası arasında daha geniş çaplı bir anlayış inşa etmeyi amaçlayan”[4] New York-Arap Dünyası: Sanat ve Eğitim İnisiyatifi adlı etkinlik programının da sponsorları arasında yer alıyor. Brooklyn Müzesi, Columbia Üniversitesi, Solomon R. Guggenheim Müzesi, Metropolitan Sanat Müzesi ve Modern Sanat Müzesi de inisiyatifin New York ayağındaki diğer partnerler arasında. Ancak Cemal Kaşıkçı cinayetinin gündeme oturduğu son birkaç gündür, bu kurumlar Misk Sanat Enstitüsü’yle olan ilişkilerini gözden geçirmek ve etkinlikler için alınan fonları kamuya açıklamak zorunda kalıyorlar. Zira 2018 başından beri duyurusu yapılan ve Suudi hükümetince desteklendiği bilinen bu etkinliği öve öve bitiremeyen liberal ABD medyası, şimdi Kaşıkçı cinayetinin gündeme oturmasıyla bu kurumları “cevap vermeye” çağırıyor.

Daha alternatif yayınlarda ise, Misk’in bu etkinliklerdeki payı da, Suudi hükümetiyle olan apaçık bağı da sanki yeni keşfedilmiş gibi bir hava esiyor. Örneğin Hyperallergic’de yayınlanan ilk haberde, etkinliğin kısmen Misk Sanat Estitüsü tarafından finanse edildiğinin “ortaya çıktığı” yazıyor.[5] Programın finansmanı hakkında “yeni bilgilerin” 12 Ekim’de, etkinliklerin başlamasına bir gün kala “gün yüzüne çıktığı”ndan söz ediliyor. Oysa Misk Sanat Enstitüsü yöneticisi Ahmet Mater, etkinlik programını ilk kez Ocak 2018’de, New York Modern Sanat Müzesi MoMA’nın ev sahipliğinde, müzenin yöneticisi Glenn Lowry’nin müşfik takdimiyle ilan etmişti.[6] Sotheby’s müzayede evi, bizzat Prens tarafından kurulan Enstitü’yü “Halk Tabanlı (!) Suudi Sanat Ortamının Sembolü” olarak göklere çıkarmış, Selman’ı da ülkesinde önemli reformlar gerçekleştirmiş büyük bir hayırsever olarak lanse etmişti.[7] Bütün bu ilişkiler, kadınlar başta olmak üzere Suudi insan hakları aktivistlerinin zulme uğradığı, sanatçı ve yazarların idama mahkûm edildiği, ve 2015’ten beri Yemen’de Suudi Arabistan öncülüğünde insani yıkımın sürdüğü bir sırada kuruluyordu.

  

 

Misk Sanat Enstitüsü Uluslararası Program Lansmanı, MoMA, New York, Ocak 2018. Soldan sağa: Stephen Stapleton (Misk Sanat Enstitüsü Uluslararası Direktörü), Ahmet Mater (Misk Sanat Enstitüsü Direktörü), Glenn Lowry (MoMA Direktörü), Jay Levenson (MoMA Uluslararası Programlar Direktörü)

 

Şimdi aynı kurumların, Misk Enstitüsü’yle ilişkilerini “gözden geçirdikleri”, almayı planladıkları fonlardan vazgeçtikleri, veya aynı şekilde yollarına devam etmelerini meşrulaştırma telaşına kapıldıkları görülüyor. Brooklyn Müzesi, tamamen Misk’in fonuyla düzenlenmesi planlanan Suriye, O Zaman ve Şimdi: Bir Asır Arayla Mülteci Hikâyeleri başlıklı sergiyi kendi kaynaklarıyla açma kararı aldı. Oysa daha iki gün önce, serginin küratörü Aysin Yoltar-Yıldırım “Prens Selman bize nasıl bir sergi kotaracağımızı dikte etmiyor,” diyerek Misk fonunu meşru gördüğünü belirtmişti.[8] Müze’nin 18 Ekim tarihli açıklaması ise şöyle: “…son olaylar ışığında ve uluslararası toplumun kaygılarını paylaşarak, Müzemiz bu sergi için Suudi fonlarını kabul etmemeye karar vermiştir.”[9] Metropolitan Müzesi de yine Misk’in finanse edeceği “Ortadoğu’da Koleksiyonculuk ve Sergileme” başlıklı semineri kendi kaynaklarıyla düzenlemeye karar verdi. (Böylece iki müze de, kaynak sıkıntısı içinde olan kültür kurumlarının “gerektiğinde” bazı etkinlikleri kendi kaynaklarıyla da finanse edebildiklerini göstermiş oldu.) Keza Columbia Üniversitesi de, Misk’in yöneticisi Ahmet Mater’in 22 Ekim’de yapmayı planladığı konuşmasını iptal ettiğini açıkladı. Sotheby’s CEO’su Tad Smith de, 23 Ekim’de Riyad’da Prens Selman’ın başkanlık edeceği yatırım konferansından çekildiğini açıkladı, ancak müzayede evinden bu konuda başka açıklama gelmedi. Guggenheim Müzesi ise, program kapsamındaki etkinliğine aynı şekilde devam etme kararını, fon alım ilkelerini tamamen es geçerek, şu sözlerle açıkladı: “Sanatçılarla olan ilişkilerimizi, hükümetlerinin eylemlerine veya politikalarına dayanarak kesmiyoruz.” 

2019’a kadar sürmesi planlanan Sanat ve Eğitim İnisiyatifi programındaki başlıklara göz gezdirdiğinizde ilk dikkati çeken nokta, hiçbirinde Suriye dışında herhangi bir ülkenin adının geçmemesi: “Arap dünyası”, “Arap sanatı”, “Arap kadın sanatçılar”, “Arap müziği”… Başlıklara bakarsanız, “Arap dünyası”nda, iki kez zikredilen Suriye haricinde ülke yok sanırsınız. Tanıtımlarda ise, geniş bir yelpazeyi kapsaması beklenen “Genç Arap Sanatçıları Sergisi” başlığına bakıyorsunuz, sadece Kuveyt ve Suudi Arabistanlı sanatçılar var. Yemen diye bir yer zaten hiç yok…

 

 

Sanat ve Eğitim İnisiyatifi programından kesit, ekran görüntüsü. https://newyork-arabworld.com/

 

Sanat ve Eğitim İnisiyatifi’nin esasen bir Edge of Arabia girişimi olduğunu belirtmekte de fayda var. Edge of Arabia, şimdi Misk’in de yönetiminde yer alan Britanyalı Stephen Stapleton’ın öncülüğünde, yine Misk’in yöneticisi Ahmet Mater ve sanatçı Abdülnasır Harem tarafından, 2003’te kuruluyor ve o günden beri başta Suudi sanatçılar olmak üzere Arap sanatının yönetilip Batı’ya pazarlanmasına öncülük ediyor. (Daha detaylı bilgi için bkz. "Ev Sahipleri" ve "Konuklar": Arap Baharı'nı Batı Sanat Sermayesine Tahvil Etmek ve Küreselleşme Çağında Yeni Kolonyalizm: Avrupa'da Çağdaş Arap Sanatı).

Şimdi bir Time yazarı, Sanat ve Eğitim İnisiyatifi etkinliklerinin Kaşıkçı’nın öldürülmesiyle aynı günlerde başlamasını “şiirsel” bulduğunu yazıyor.[10] Yazardan öğreniyoruz ki, 2003’te Stephen Stapleton’ı Suudi sanatçılarıyla tanıştıran ve böylece Edge of Arabia’nın kurulmasına önayak olan kişi bizzat Kaşıkçı imiş. Stapleton, etkinliklerin açılış konuşmasında şu sözleri sarf ediyor: “[2003’te] bir halk otobüsünde Yemen sınırından Suudi Arabistan’a geçtim ve neon bir palmiye ağacının ışığı altında otobüsten indim. Cemal, Suudi Arabistan’da karşılaştığım ilk kişiydi.”[11] Şiirsel olup olmadıkları şüpheli, ama etkinliklerde Yemen’in adının anıldığı yegâne sözler… 



[5]It was soon discovered the initiative came to fruition with partial funding from the Misk Art Institute, financed by Saudi Arabia’s Crown Prince Mohammed bin Salman’s (MBS)” Major Art Institutions Navigate Ties to Saudi Arabia After Disappearance of Journalist

[8] “Bin Salman doesn’t dictate what is our end product. He has to live with the exhibition that we present at the end of the day”, Major Art Institutions Navigate Ties to Saudi Arabia After Disappearance of Journalist

[11] A.g.e.

kolonyalizm