Cenevre Serbest Limanı: Şaheserlerin Serbestçe Girip Çıktığı Bir Vergi Cenneti

19/9/2017 / skopbülten

Pek çok kişi, Cenevre serbest limanına zulalanan (ve aralarında 100’e yakın Picasso eseri bulunduğu söylenen) sanat eserleriyle dünyanın en büyük ve seçkin müzelerinden birinin kurulabileceğine inanıyor. Fakat bu şaheserler sergilenmek yerine, arkeolojik hazineler, altın külçeleri, elmas, silah ve nadide vintage şaraplarla beraber yüksek güvenlikli kasalarda, gözlerden ırak ve dokunuşlardan muaf bir şekilde değere binmeyi bekliyor. İthalat ve gümrük vergisinden muaf olduğu ve İsviçre bankacılık sisteminin dillere destan mahremiyet politikasından faydalandığı için Cenevre serbest limanının bir karaborsa cenneti olduğu düşünülüyor. National Disintegrations (Ulusal Çözülmeler), milyarlarca dolar değerinde malın doğru dürüst bir denetime tabi tutulmadan serbestçe girip çıktığı Cenevre serbest limanının gizemli iç yaşamı ile, sığınmacıların daimi bir bekleme halinde, sonu gelmez bürokratik işlemlere tabi tutuldukları yakınlardaki bir bloktan sahneleri karşı karşıya getiriyor. Birbirine komşu bu iki alan arasındaki serbestlik farkı İsviçre toplumu hakkında ne söylüyor? İnsanların ve malların küresel hareketi hakkında bize ne anlatıyor? [AB aeon videos]

 

Yönetmen: Braden King

Yapımcı: Cynthia Reschke

sanat ve suç