/ Rus Avangardı / Lyubov Popova: Modern Sanatın Çocuk Yüzü

          

Lyubov Popova. Foto: Aleksandr Rodçenko                  Popova atölyesinde, 1919. Foto: Rodçenko

 

Lyubov Popova 1889’da doğdu. 1907’den başlayarak Moskova’da özel sanat atölyelerinde eğitim aldı ve sonradan konstrüktivist grubun mensubu olacak sanatçılarla burada dostluk kurdu. Popova, Birinci Dünya Savaşı öncesinde hem zamanının hem de geçmişin sanatını incelemek üzere pek çok seyahat yaptı: Kiev ziyaretinde (1909) Mihail Vrubel’in Aziz Kiril Kilisesi’ndeki dinî-sembolist eserlerini; İtalya’nın farklı yerlerindeki uzun yolculukları sırasında (1910-14) erken Rönesans eserlerini; Novgorod, Pskov ve diğer eski Rus kentlerine yaptığı yolculuklarda (1910-12) Ortaçağ ikon resimlerini; St. Petersburg’da Ermitaj Müzesi’ni (1911); ve Sergey Şukin’in modern Fransız ustalarının resimlerinden oluşan kolekisyonunu (1912) gördü. 1912-1913 yılında, Nadeja Udaltsova’yla birlikte kaldığı Paris’te, La Palette atölyesinde kübist ressamlar Jean Metzinger ve Henri Le Fauconnier’le çalıştı. 1916’da Semerkant’a giderek İslam mimarisini inceledi.

Moskova’ya döndükten sonra, Tatlin ve başka sanatçılarla birlikte Kule sanatçı atölyesinde çalıştı (1912-15). Rus sanatını Batı etkisinden kurtarmak amacıyla halk sanatına yönelen Gonçarova ve Laryonov gibi bazı çağdaşlarından farklı olarak, Popova bir enternasyonalistti. 1914’te Moskova’da Karo Valesi grubuyla birlikte kübist resimlerini sergiledi.

Popova’nın evi, solcu sanatçıların, sanat tarihçilerinin ve filozofların buluşma mekânıydı. Popova 1915’te, Tatlin, Maleviç, Udaltsova, Ekster, Rozanova ve başka sanatçılarla birlikte Petrograd’daki Birinci Fütürist Resim Sergisi ve Son Fütürist Resim Sergisi: 0.10 sergilerine katıldı. 1916’da Maleviç’in süprematist grubuna üye oldu. 1917 Devrimi’nden sonra Popova ve arkadaşları uygulamalı ve işlevsel eserler üretmeye başladılar. Müraller boyuyor, büyük kamusal etkinlikler için propaganda afişleri ve dekorasyonlar hazırlıyorlardı. Popova 1917’de, bir zanaat kooperatifi olan Verbovka Köyü Halk Merkezi için, işçi kadınlar tarafından işlenen nakış tasarımları yaptı; 1918’de Özgür Sanat Atölyeleri’ne (Svomas) katıldı. Aynı yıl mimarlık tarihçisi Boris von Eding’le evlendi ve bir erkek çocukları oldu. Von Eding, 1919’da tifo salgınında hayatını kaybetti; artık yalnız bir anne olan Popova, hastalığın da etkisiyle, bir yıl boyunca resme ara verdi.

 

Lyubov Popova, “Subject From a Dyer’s Shop” (1914)

 

  

“İsimsiz” (y.1915)                                                    “Birsk” (1916)

“Painterly Architectonic” (1917)

 

1920’ye gelindiğinde Popova, “Uzam-Kuvvet Konstrüksiyonları”yla, iki boyutlu resmin sınırları ötesine geçti: Çıplak kontrplak üzerinde, kum, metal tozları, mermer ve talaşla yapılmış resimlerdi bunlar. 1921’de sanatçılar arasında “kompozisyon” mu yoksa “konstrüksiyon” mu sorusu hararetli tartışmalara yol açtığında, Popova ikinci gruptakilere katılacaktı. Aynı yıl, Rodçenko, Stepanova ve Ekster’le, kadim dostu ve çalışma arkadaşı mimar Aleksandr Vesnin’in de katıldığı 5 x 5 = 25 sergisinde beş eseri gösterildi. Serginin her kataloğu özel olarak üretilmişti, her kapakta sanatçılardan birinin elle çizilip boyanmış bir eseri yer alıyordu.

 

 

“Uzam-Kuvvet Konstrüksiyonları”

 

1921’de Lenin’in Yeni Ekonomi Politikaları’nın ilan edilmesinden altı ay sonra, Popova’nın da aralarında bulunduğu yirmi beş sanatçı, tuval resmini tümden reddeden “Sanat Hayata” başlıklı bir bildiri yayınladı. Yaygın kıtlığa, hastalıklara ve yokluklara rağmen, yoğun yaratıcılığın damgasını vurduğu bir dönemdi bu. Popova ve Vesnin, kitlelerin katıldığı sokak gösterileri düzenliyorlardı. Popova bu dönemde dergi ve kitap kapakları çizdi, porselen fincan ve işçi kıyafeti tasarladı; Devlet Yüksek Tiyatro Atölyeleri’nde ders verdi. Meyerhold’un sahnelediği “Boynuzlu Koca” (1922) ve “Dünyada Kargaşa” (1923) adlı oyunlar için yaptığı sahne tasarımları, Richard Foreman’dan William Kentridge’e kadar pek çok sanatçı üzerinde etkili oldu.

 

 

 

1923-24’te, Popova ve dostu Varvara Stepanova Tekstil Baskı Fabrikası’nda çalışarak kumaş ve elbise tasarladılar. İki sanatçının tasarladığı, modası hiç geçmeyen ve bedeni rahatlıkla saran kumaşlar, Rus avangardının fiilen kitlesel olarak üretilen yegâne projeleri olacaktı. Popova, sokaklarda tasarımlarını giyen kadınları gördüğünde sanat hayatının en tatmin edici anlarını yaşadığını söyleyecekti.

 

 

Popova 1924’te, 35 yaşındayken öldü. Lenin’in ölmesinden ve Stalin’in iktidara gelmesinden sonra Popova’nın meslektaşları ya sürgüne gittiler, ya da rejimin dayattığı sosyalist gerçekçi sanata boyun eğdiler. Popova böyle bir seçim yapmak zorunda kalmadı. Deborah Solomon, Mayıs 1991’de The New Criterion’da yazdığı yazıda onun hakkında şöyle diyecekti: “Popova hep çok genç görünüyor: yüzünde, ifadesinde hep çocukları anımsatan bir şeyler var – naiflik, saflık, ya da bildiğiniz büyümemişlik. O, modern sanatın çocukluğunun vücut bulmuş hali gibi...”

 

Joyce Kozloff’un Liubov Popova, an Homage başlıklı yazısından kısaltılarak çevrilmiştir.

 

avangard, Fütürizm, Rus avangardı, Kübizm