/ Sanat-Özgürlük /Fuck Communism

Aşağıdaki pasaj, Amador Fernández-Savater ve Leónidas Martín’in "Baskıcı Koşulları ve Kanunları Zekâyla Alt Etmenin On İki Yaratıcı Yolu" başlıklı yazılarından alındı. Kurt Vonnegut’a ait pasaj, Paul Krassner’in sitesinde yer alıyor.

 

 


1960’larda ABD’de iki kelime kati surette yasaktır. Biri fuck kelimesidir. Bu kelimeyi yazılı veya sözlü olarak kullanmak, para hatta hapis cezasıyla sonuçlanmaktadır. Diğeri de communism kelimesidir. Communism, en büyük tabu, Amerikan Karşıtı Faaliyetleri İzleme Komitesi’nin yeryüzünden silmeye ahdettiği (ve herkesi şüpheli addederek devleştirdiği) kötü ruhtur.

Abbie Hoffman ve Jerry Rubin öncülüğündeki yaratıcı eylem grubu Yippies, bu işe el atmaya karar verir, ve bütün kentte, tek bir sloganın yazılı olduğu bir çıkartma ve billboard kampanyası başlatır: fuck communism. Paul Krassner de bu olay için bir afiş tasarlar.

Yippies böylece, yasaklanmış olanı (bir aldatmaca biçiminde veya tam söylemeden söyleyerek) telaffuz etmiş, sansürün ve yasaların etrafından dolanarak, satır aralarını okuyabilen ve bu kampanyanın arkasındaki zekâyı takdir edebilenlerle gizli bir suç ortaklığı kurmuştur.

 

Kurt Vonnegut’ın, Paul Krassner’ın bir kitabına yazdığı önsözden:

Paul Krassner, [...] 1963 yılında, bence Einstein’ın e=mc² formülü kadar yalın bir deha örneğine imza atmıştı. Vietnam Savaşı devam ederken, ve savaşa karşı çıkanlar hükümet ve kitlesel medya tarafından hiçe sayılıp alay konusu edilirken, Krassner, üzerinde FUCK COMMUNISM yazan kırmızı-beyaz-mavi bir afişi piyasaya çıkarmıştı.

1960’ların başında, FUCK kelimesinin lanetli olduğu düşünülüyor, hiçbir yayında bu sözcük kullanılmıyordu. Geçtiğimiz yarım asrın en etkili insancıl Amerikan romanı olan Gönülçelen’de bile, hatırlanacağı üzere başkarakter Holden Caulfield bir metro istasyonunun duvarında bu kelimeyi görünce dehşete kapılır, bunu gören bir çocuğun zihninde kimbilir nasıl bir tahribatın oluşacağını düşünür. 

COMMUNISM ise, milyonların kafasında, hayal edilebilecek en büyük musibetti. Bir Amerikalı’ya “komünist” demek, Nazi Almanyası’nda birine Yahudi demek gibiydi.

Krassner’in, FUCK ve COMMUNISM kelimelerini aynı cümlede çarpıştırırken tek yaptığı, hınzırca bir şaka değildi. Aynı zamanda, onca insanın bu iki kelimeyi görür görmez Pavlov’un köpeği gibi dehşetle tepki vermelerinin abesliğini de göstermişti.

Yippies, sanat/özgürlük, sansür, sanat ve direniş, kültürel aktivizm