Aby Warburg: “Bilderatlas”

29/8/2020 / skopbülten

Berlin’deki Dünya Kültürler Evi (Haus der Kulturen der Welt) Aby Warburg’un (1866-1929) Bilderatlas eserini sergiliyor. Bilderatlas, farklı kültürleri görselleştiren evrensel bir harita çıkarmaya girişen ve röprodüksiyonlardan oluşan bir tür “hayalî müze”, ya da bir “nadire kabinesi”. Farklı tarihleri ve coğrafyaları eklemleyen bir antropoloji atlası.

Schinkel’e göre sanat, “olabildiği kadar çok sayıda ilişkiyi gösterecek biçimde temsil edilmelidir… Sanatın kaderi budur.”[1] Sanatın temsil potansiyelinin ortaya çıkarılmasında fotoğraf –ya da fotoğrafik röprodüksiyon arşivi– müzeyi fazlasıyla gerilerde bırakır. Bu anlamda fotoğrafı gayet kapsamlı olarak ilk kez tarihsel imgelemin hizmetine sokan Aby Warburg’dur (1866-1929). Warburg, Hamburg’da kurduğu enstitüsünde, Kuzey Amerika’daki Pueblo yerlilerinden Floransa heykellerine kadar bambaşka konuları belgeleyen sayısız fotoğrafını, türlü türlü kitap ve imgelerle biraraya getirir. Bu sonuncular, Şark ve Garp elyazmalarından ucuz baskılara, iskambil kâğıtlarından pullara, astroloji haritalarından takvimlere, ilanlardan gazete kupürlerine, dokuma parçalarına varana kadar türlü malzemeyi içerir.[2] Böylece Warburg, sonsuz sayıda ilişkinin hayal edilebileceği bir evren kurar. 16. yüzyılın nadire kabinelerini hatırlatan bir kültürel hafıza inşa eder. Bu nedenle olmalı enstitüsünün girişinde MNEMOSYNE yazar. Bir türlü tamamlamayı başaramayacağı tasarısı, sınırları olmayan bir kolajı andıran resimli kültür atlasıdır (Bilderatlas). Atlası için düşündüğü başlıklardan biri Büyüklere Hayalet Öyküleri, diğeri Saf Akılsızlığın Eleştirisi İçin Resimli Kitap’tır.[3] Başlıklardaki ironiden hareket ederek, benzersiz tasarıyı Kant’ın akılcı estetiğine karşı, dadaist bir anti-müze olarak da yorumlamak mümkündür.[4] (Kaynak: Ali Artun, Tarih Sahneleri – Sanat Müzeleri 1: Müze ve Modernlik, s. 246-47) 

Berlin’deki sergi, son haliyle 1929 yılında belgelenmiş olan Atlas’ı neredeyse baştan aşağı yeniden teşhir ediyor. Londra’daki Warburg Enstitüsü’yle işbirliği yapan küratörler Roberto Ohrt ve Axel Heil, Enstitü’de bulunan 400 bin nesne arasından Atlas’a ait 971 eseri tespit ederek, ölümünden sonra ilk kez bu esere ait 63 panoyu sergiliyorlar. Ayrıca, şimdiye kadar yalnız Enstitü koleksiyonlarında görülebilen, çoğu 1928 yılına ait 20 büyük ölçekli fotoğraf da sergiyle birlikte gün yüzüne çıkıyor. [Haber: Uras Kızıl]

 

 





[1] Aktaran Douglas Crimp, On the Museum’s Ruins, s. 302.

[2] Iversen, “Retrieving Warburg’s Tradition”, s. 222.

[3] Saf Aklın Eleştirisi (1781) Kant’ın temel eseri.

[4] Warburg koleksiyonu, 1933 yılında Nazi rejiminden korunmak amacıyla Almanya’dan Londra’ya, kendi adına kurulan enstitüye taşınır. Warburg Enstitüsü 1944’te Londra Üniversitesi’yle birleşir.