/ Kaleydoskop / Makine

3/4/2017 / skopbülten

Deleuze ve Guattari'nin sık sık kullandıkları kavramlardan biri de "makine"dir. Makine, birbirleriyle uyumsuz olan fragmanlar arasındaki ilişki silsilelerini, akımları/akışları (flux) tanımlar ve bütün hayatı kapsar. Örneğin, "sütün yanı sıra havanın ve sesin de akışını açıp kapayan ağız makinesi; idrarın ve spermlerin akışını açıp kapayan penis makinesi". "Step koşullarında atlarla okların ve yayların birliği, göçebe bir savaş makinesi oluşturur. Büyük imparatorlukların bürokratik koşulları altında insanlar emek makineleri oluşturur. Dansçı, dans ettiği zeminle birleşerek bir makine ortaya çıkarır... Düş, dış dünyayla ilişki kurmak için bir makinedir"… Toplum bir makinedir, teknoloji bir makinedir... Nihayetinde bütün hayat ve sanat, insan ve toplum, bünyelerindeki akımları/akışları açıp kapayan; aralarındaki ilişkileri ve bağlantıları düzenleyen makineler olarak düşünülebilir.

Arzularımızı üreten de arzu-makineleridir. Arzu-makineleri herkesin biraraya getirebileceği parçalardan oluşur. Ve bu parçalar birlik ve bütünsellik oluşturmazlar. Çünkü bu makinelerde parçalanma birleşme demektir, tüketme üretmedir, sınırlama sınırsızlık demektir. "Arzu-Makineleri İçin Bilanço"da, Guattari ve Deleuze bunları dadaist makinelerde keşfettiklerini söylerler ve Tinguely'nin tasarladığı, çalıştırıldığında kendi kendilerini yok eden makineleri örnek olarak verirler. Schwitters'in bütün hayatını adadığı eseri "erotik katedral" Merzbau ise onların gözünde bir "ev makinesi"dir. Bu makinenin de yapımı ve yıkımı birbirlerinden ayrılamaz. [AA]

 

Kurt Schwitters, “Merzbau”, 1923-1948

 

Jean Tinguely, “New York'a Saygı”, kendi kendini inşa ve imha eden makine, 1960. video için bkz. https://www.youtube.com

 

Jean Tinguely, “New York'a Saygı”, 1960

 

Jean Tinguely, “Klamauk” için çizim, 1979. Video için bkz. https://www.youtube.com

 

Jean Tinguely, “Fata Morgana” heykeli, 1985. Video için bkz. https://www.youtube.com

 

deleuze ve guattari, Kurt Schwitters, kaleydoskop