Mimarlık Vakfı Akademisi’ne Doğru

 

 

Mimarlık Vakfı tarafından düzenlenen “Praksis Olarak Mimarlık, Güncel Manifestolar ve Uygulamalar” başlıklı etkinlik, aslında uzun vadeli bir tartışma sonucunda gelinen aşamayı, daha geniş bir kitleyle buluşturma amacını taşıyor:

 

Mimarlık-kent-toplum bağlamını daha geniş bakış ve uzun solukla ele alabilecek, resmî yapılanmalardan bağımsız bir bilgi üretimi ve tartışma ortamı oluşturmayı; formel/informel eğitim ve araştırma ağırlıklı çalışmalarla bir düşünce okulu olmayı hedefleyen Mimarlık Vakfı Akademisi (MİV-AKADEMİ) oluşum süreci içindeyiz. Bu sürecin ilk etkinliğini, mimarlık mesleğinin sorgulanması bağlamında Mimar Sinan Günü’nde gerçekleştiriyoruz. Dünyada güncel mimarlık pratiğinin eleştirisine dayalı alternatif yaklaşımları, manifestoları ve uygulamaları ele alacağımız bu toplantının daha sonraki atölye, seminer ve araştırmalara öncülük etmesi umuduyla herkesi Panel/Forumumuza bekliyoruz.

 

Bildiğimiz üzere hayli uzun bir zamandır gerek mimarlık eğitimi, gerekse de mimarlık üretimi ortamının aktörleri olarak içinde yaşadığımız ekonomik-politik ortamın etkisiyle çeşitli sorunlarla uğraşıyoruz. Konumlandığımız alanları daha eşit, adil, özgür yerlere dönüştürmek, yabancılaştığımız süreçlerin yeniden aktif birer öznesi haline gelmek ve daha iyi bir dünyayı inşa etmek üzere çabaladığımız bu süreçte, gittikçe kuvvetlenen baskılara maruz kalıyoruz. Tam da bu nedenle dayanışmanın, yan yana gelmenin ve kolektif aklı kurmanın önemi iyice görünürleşiyor.

 

 

1996 yılında kurulan Mimarlık Vakfı bir yandan mimarlık alanına farklı yönlerde katkı vermeye çalışırken, diğer yandan da halihazırda üniversitelerde, mesleki ortamlarda yaşanan sorunların masaya yatırıldığı, bu sorunlara karşı kurucu bir irade olarak neler yapılabileceğinin ve özerk bir akademik örgütlenmenin ne şekilde kurulabileceğinin tartışıldığı toplantıları daha geniş bir kitleyle yapmayı hedefliyor. Bu çağrının uzun soluklu bir süreç olması, şüphesiz yapılacak katkılara, konacak emeğe ve bir kurum çatısı altında olmanın gereğini yerine getirecek koşulları sağlamaya bağlı. Nitekim Mimarlık Vakfı bünyesindeki Mimarlık Enstitüsü’nün (http://www.mimarlikvakfi.org.tr) işleyişine ilişkin eleştirel bir yaklaşım, yeni kurulacak Mimarlık Vakfı Akademisi için de önemli bir girdi olacaktır.

Eleştirel bilimsel bilgi üretiminin ve bunun toplumsallaştırılmasının gün geçtikçe zorlaştı(rıldı)ğı, kamu yararına hizmetin kasten engellenmeye çalışıldığı, üniversitelerdeki özgür, özerk ortamların 1980’lerden bu yana mütemadiyen baskı altına alındığı ve mesleki üretim ortamının iktidar ve sermaye nemalanıcılarına hizmet arasına sıkıştığı günümüz Türkiye ortamında, sadece ulusal ölçekte değil, uluslararası ölçekte dayanışmanın ve bu yolda çabalayan kişi/kurumların yan yana gelerek birbirinden öğrenmesi gerektiği açık. Zira 21. yüzyılda Türkiye’de ve dünyada mimarlık yapmanın derinlikli bir şekilde dert edinilmesi gerekiyor; karşı-mimarlık hareketlerini, bizzat kurucularından öğrenmeye, ve yenilerini inşa etmeye ihtiyaç var. 

Mimarlık Vakfı Akademisi tartışmalarının, elimizdeki potansiyelleri akıllıca değerlendirebileceğimiz ve kurucu bir irade oluşturabileceğimiz bir yolda adım atabileceğimiz bir ortam olmasını umuyorum. 9 Nisan’daki panel ve forumda buluşmak dileğiyle...

mimarlık