/ Pasajlar / Ressamlar, Filozoflar ve Mucitler Üzerine

Aşağıdaki pasajlar, Brecht’s Me-ti: Book of Interventions in the Flow of Things (ed. ve çev. Antony Tatlow, Bloomsbury 2016) başlıklı kitaptan alınmıştır. Brecht, antik Çin düşünce okulu Mohizm’in kurucusu Mo Di’nin (MÖ 5. yüzyıl) öğretilerinden esinlendiği, “özdeyişler” olarak da anılan bu metinleri 1934-1955 yılları arasında kaleme almış, hayattayken yayınlamamıştır. Aynı eserden başka pasajlar için bkz. Me-ti: Deyişler

 

  

Sol: van Gogh, Ayçiçekleri, 1889. Sağ: van Gogh, Harap, 1882.

 

Resim ve Ressamlar Üzerine

Me-ti'yi ziyarete genç bir ressam geldi, babası ve kardeşleri mavna çekicisiydi. Aralarında şöyle bir konuşma geçti:

Resimlerinde mavna çekicisi babanı görmüyorum.

Sadece babamı mı resmetmem lazım?

Hayır, başka mavna çekicileri de olabilir, ama hiçbirini görmüyorum.

Neden mavna çekicisi olmak zorunda? Bir sürü başka konu yok mu?

Tabii, ama resimlerinde çok çalışıp az ücret alan başka hiç kimseyi de görmüyorum.

Canımın istediğini restmetmeye hakkım yok mu?

Elbette var, peki sen ne resmetmek istiyorsun? Mavna çekicilerinin hali perişan, millet onlara yardım etmeyi istiyor veya istemeleri gerekiyor, sen vaziyeti biliyorsun, resim de yapabiliyorsun ama ayçiçeği çiziyorsun! Bunun mazereti olabilir mi?

Ayçiçeği çizmiyorum; çizgiler, renkli noktalar ve kimi zaman içimi saran duyguları çiziyorum.

O duygular hiç olmazsa mavna çekicilerinin berbat koşullarıyla mı ilgili?

Olabilir.

Demek onları unuttun da, sadece kendi duygularını hatırlıyorsun?

Resmin gelişmesine katkıda bulunuyorum.

Mavna çekicilerinin gelişmesine değil?

Bir insan olarak, her türlü baskı ve sömürüyü ortadan kaldırmayı amaçlayan Mi-en-leh’in [Lenin] birliğine [Parti] üyeyim, ama bir ressam olarak resmin formlarını geliştiririm.

Bu söylediğin şunu demeye benziyor: Bir aşçı olarak yemeğe zehir koyar, ama bir insan olarak ilaç alırım. Mavna çekicilerinin durumu o kadar kötü ki bekleyecek halleri yok. Senin resmin gelişinceye kadar onlar çoktan açlıktan ölmüş olur. Sen onların elçisisin, gel gör ki konuşmayı öğrenmen çok uzun sürüyor. Senin bazı genel duyguların var, ama yardım bulasın diye seni gönderen mavna çekicileri gayet özel bir şey hissediyor: açlık. Bizim bilmediğimiz bir şeyi biliyor, lakin bize bildiğimiz bir şeyi anlatıyorsun. O zaman senin mürekkebi ve fırçayı kullanmayı öğrenmenin ne manası var, mademki kafanda belirli bir şey yok? İşin aslı, bunları kullanmak, ancak belirli bir şeyi ifade etmek istiyorsan zordur. Sömürücüler bin çeşit konudan bahseder, sömürülenlerinse tek konuştuğu sömürüdür. Git de mavna çekicilerini resmet! (s. 154-155)

 

İlya Repin, Volga’da Mavna Çekicileri, 1870-73

 

Özel meziyetlere ihtiyacı olmayan ülke

İnsanların kendi kendini yönetebildiği bir ülkenin, özellikle zeki liderlere ihtiyacı yoktur. Baskının olmadığı ülkede kimsenin özellikle özgürlüğe düşkün olması gerekmez. Adaletsizlik yaşamadıkça içinizde özel bir adalet duygusu gelişmez. Savaş gereksiz olursa cesarete de gerek olmaz. Kurumlar iyiyse, kişilerin özellikle iyi olması gerekmez. […] (s. 70)

 

Etiğe karşı

Me-ti şöyle dedi: Ka-meh [Marx] ve Mi-en-Leh [Lenin] bir ahlak felsefesi oluşturmadı.

Me-ti şöyle dedi: Bana göre ahlaklı davranış, ancak üretken davranış demek olabilir. Üretim ilişkileri her türlü ahlakın ve ahlaksızlığın kaynağıdır.

Özgürlük, incelik, adalet, zevkiselim ve cömertlik, birer üretim meselesidir, dedi Me-ti, kendinden emin.

Şu meşhur “Komşunu kendin gibi sev” cümlesi hakkında Me-ti bir keresinde şöyle demişti: Şayet işçiler bu düstura uyarsa, ancak kendini sevmediğin takdirde komşunu sevebileceğin mevcut koşulları asla yıkamazlar.

İşçilerin kanını emenler onlara durmadan ahlak dersi verirler. […] Oysa işçilerin zalimlerle mücadelelerinde döktükleri her ter damlasından ahlak fışkırır. (s. 73)

 

Yüksel Arslan, "Kapital" serisinden, 1975 

 

Ka-meh ve Fu-en’in filozofluğu

Ma-te şöyle sordu: Ka-meh [Marx] ve Fu-en [Engels] filozof sayılabilir mi?

Me-ti şöyle cevapladı: Ka-meh ve Fu-en, filozofların dünyayı açıklamakla kalmayıp, onu değiştirmeyi de amaçlamaları gerektiğini savundu. Bunda hemfikirsen, onları filozof sayabilirsin.

Ma-te şöyle sordu: Dünya açıklanmakla zaten değişmiş olmaz mı?

Me-ti şöyle cevapladı: Hayır. Açıklamaların birçoğu meşrulaştırmalardan oluşur. (s. 75-76)

 

İcatlar üzerine

İnsanların yararına ve zararına olacak bir sürü şey icat edilir. İnsanların yararına olacak icatlar önlenir, zararına olacaklar desteklenir. Onlarca yıl tükenmeden yanacak bir ampul icat edilse, ampul üreticileri icadı satın alır – ama bu tür ampullerden üretmek için değil, üretilmelerini engellemek için. Bir icat yakıt fiyatlarını artırıyor, böylece yoksulların odalarını karartıyorsa, o icat işletilmek için satın alınır. (s. 69)

 

Brecht, sanat-politika, pasajlar