/ Pasajlar / Sanata Ölüm, Yaşasın Maddi İnşaların Komünist Dışavurumu

1921 Mart'ında Rus konstrüktivistleri, yeni sosyalist çevrenin yaratılmasına katkıda bulunmak amacıyla kendilerini “yararlı” nesnelerin tasarımına adayacaklarından, şövale resmine ve sanat yapmaya son vermek istediklerini açıkladılar. 1922'de, İlk Konstrüktivist Çalışma Grubu Programını da yazmış olan Aleksey Gan, Konstrüktivizm kitabında sanatçıların konumunu ilan etti. Kitap, konstrüktivist teori ve pratiğin o zamana kadarki en kapsamlı açıklamasını veriyordu. Hareketin temelini oluşturan üç ilke tanımlıyordu: tektonika, faktura ve konstruktsiya. Bu ilkeler, komünizme ve endüstriyel üretime bağlılık ile sanat eserlerinin yaratılmasından edinilen deneyim ışığında malzemelerin işlenmesi üzerinde duruyordu. Gan'ın kitabı, aynı zamanda Parti'nin desteğini sağlamak için grubun yürüttüğü kampanyanın bir parçasıydı. Yalnızca konstrüktivizmin gerçek bir devrimci yaratıcı akımı temsil ettiğini, o nedenle de yeni devletin resmî estetiği olarak benimsenmesi gerektiğini savunuyordu. Ama Gan, bir yandan hükümetten mali destek sağlamak için ısrar ederken, diğer yandan gerici ve karşı-devrimci bulduğu Parti'nin sanat politikalarını şiddetle eleştiriyordu…[1]

Aşağıdaki pasajlar, Aleksey Gan’ın Konstrüktivizm kitabından alındı. Kaynak: The Tradition of Constructionism, ed. Stephen Bann (New York: Viking Press, 1974) s. 33-38.

 

  

 

SANATA KARŞI

TAVİZSİZ SAVAŞ İLAN EDİYORUZ!

İlk Konstrüktivistler Çalışma Grubu, 1920, Moskova

YAŞASIN

MADDİ

İNŞALARIN

KOMÜNİST DIŞAVURUMU!

İlk Konstrüktivistler Çalışma Grubu, 1921, Moskova

 

Sanat denen her şeye en gerici idealizmin nüfuz etmiş olması aşırı bireyciliğin neticesidir; bu bireycilik, sanatı, durmadan öznel güzelliği damıtıp saflaştırmaya yönelik lüzumsuz denemelerle oyalanmaya itiyor.

SANATIN:

İLAHİYATLA

METAFİZİKLE

VE GİZEMCİLİKLE

KOPMAZ BAĞLARI VARDIR.

 

Sanat, tekniğin “gelişmemiş aletler evresi”nde olduğu, ekonomi biçimlerinin de su katılmamış bir ilkellik içinde çırpındığı ilkel kültürler çağında doğdu.

Sonra ortaçağın lonca zanaatkârlarının demirhanesinden geçti.

Burjuva kültürünün riyakârlığıyla tekrar ısıtıldı ve nihayet çağımızın makine dünyasına toslayarak çöktü. 

 

SANATA ÖLÜM!

            SANAT DOĞAL YOLLARLA DOĞMUŞ

DOĞAL YOLLARLA GELİŞMİŞ

VE DOĞAL YOLLARLA YOK OLMUŞTUR.

MARKSİSTLER ONUN ÖLÜMÜNÜ BİLİMSEL YOLDAN AYDINLATMALI VE ZAMANIMIZIN YENİ TARİHSEL ÇEVRESİ İÇERİSİNDE YENİ SANATSAL ÇALIŞMA FENOMENLERİ OLUŞTURMALIDIR.

 

Günümüzün özgül koşullarında, devrimci sanatın ustalarının eserlerinde teknik olgunluk ve toplumsal yorum eğilimi gözlemlenebilir.

 

KONSTRÜKTİVİZM İLERLİYOR – SANAYİ KÜLTÜRÜNÜN BU GÜÇSÜZ ÇOCUĞU

KAPİTALİZM NİCEDİR YERALTINDA ÇÜRÜMEYE BIRAKMIŞTI ONU

SONUNDA AZAT OLDU – PROLETER DEVRİMİ SAYESİNDE

25 EKİM 1917’DE

YENİ BİR KRONOLOJİ BAŞLADI

ORGANİZE EMEĞİN VE ZEKÂNIN

İLK KÜLTÜRÜ

BİZİM SAFIMIZDA!

[…]

ÇAĞIMIZ ENDÜSTRİ ÇAĞIDIR

HEYKEL DE YERİNİ

NESNENİN MEKÂNDA ÇÖZÜLÜŞÜNE BIRAKMALIDIR

RESİM FOTOĞRAFLA AŞIK ATAMAZ

ZAMANIMIZDA KENDİNİ ORTAYA KOYAN

“KİTLESEL EYLEM” PATLAMALARI

TİYATROYU GÜLÜNÇ DURUMA DÜŞÜRÜYOR

KONSTRÜKTİVİZMİN GELİŞİMİNİ DURDURMADA

MİMARLIK ACİZ

KONSTRÜKTİVİZM VE KİTLESEL EYLEM

DEVRİMCİ HAYAT TARZIMIZIN EMEK SİSTEMİNE

KOPMAZ BAĞLARLA BAĞLIDIR



pasajlar, sanat-politika, konstrüktivizm