/ Sürrealizm 1924-2014 / Paraları Yakın ve Dans Edin

15 Kasım Cumartesi günü Washington’da gerçekleşecek G-20 zirvesini protesto etmek amacıyla yaklaşık 40 kişi Madrid’de biraraya geldi. Amaçları, kapitalizme siktir olup gitmesini söylemek ve kapitalizmin iğrenç sahtekârlığının temel taşı olan parayı, totem ve tabusu olduğu sistemin çöküşünden sağ çıkamayacak o kanlı zırvayı eylem yoluyla topa tutmaktı. İşte bu yüzden bizler, er ya da geç eski dünyayı pisliğinden arındıracak olan şenlik ateşleri başlamadan paraları yakıyor ve gelecek olan bu yangında bizim de payımız olsun diye aşağıdaki bildiriyi dağıtıyoruz.

 

 

 

Şimdi karşımıza çıkmış, ekonomik kriz var diyorlar ve elbette yalan söylüyorlar; tıpkı transgenik maddeler, kimyasallar ve plastikle beslenmekten semirmiş mutant ineklerinden refah aktığını duyurdukları zaman söyledikleri gibi. Çünkü ekonomik durgunluk da büyüme de birer farstan ibarettir; adamı darmaduman eden, seni, beni, bizleri, daimi bir kriz yaşayan ücretli köleleri boğan aynı teslimiyetçilik, sömürü ve korku dalgasının iki farklı hareketine, büyümeye ve daralmaya tekabül ederler. Kriz daimidir, çünkü yaşamak demek yapılan her şey, kurulan her hayal için para ödemek demektir. İşte bu yüzden arzulamaya ve piyasanın dışında ve piyasaya karşı hareket etmeye cüret etmeliyiz.

Şimdi gelmiş bize bu krizin somut ve mantıklı bir sebebi olduğunu, sistemin yalnızca bir parçasının çöktüğünü, açgözlülüğün parsayı götürdüğünü söylüyorlar. Hatasız kul olmayacağını, ama bunun mühim olmadığını çünkü vaatlerle dolu çantasıyla müneccim Baltazar’ın çıkageldiğini ve kapitalizmi yeniden düzene sokup Zümrüt Şehir’e giden yoldaki tuğlaların boyasını tazeleyeceğini söylüyorlar. Öyleyse devam etsin Oz büyücüsünün gösterisi, sürsün şenlik. Ve bize yalan söylemeye devam edecekler çünkü kapitalizmin devası yoktur: gezegenin nihai tükenişine dek kadınları, erkekleri, kültürleri yok ederek kendini yeniden üreten krizin ta kendisidir kapitalizm.

İşte bu yüzden elzemdir, tüm bu durgunluğun ve refahın, kimilerini haddinden fazla meşgul eden bu ekonominin ilelebet defterini dürmek. İşte bu yüzden yakıyoruz, kapitalizmin totemi ve tabusu, kanı ve canı, nihai soyutlaması ve gerçekliği olan parayı: yakıyoruz ki ulusların servetini soğuran bu kriz hızlansın, ekonomi kendi finansal kusmuğunda boğuluncaya kadar gerilesin, yakıyoruz ki ekonomi yıkılsın ve yaşam yeniden belirsin. Yakıyoruz çünkü delicesine tapınılan bu para –gün ağarıncaya kadar dağıtmamız gereken bu uğursuz bulut– geri kalan her şey kadar sahte.

Bu paranın bize ait olmadığı, gayri safi milli hasılaya ve devlet hazinesine, kolektif üretim, takas ve hediye gibi insan ilişkilerini gölgede bırakan o lanetli hilkat garibelerine ait olduğu söylenebilir. Peki ama alnımızın teriyle kazanmış olamaz mıyız bu parayı? Ucuza sattığımız emeğin ve zamanın karşılığında bize verilmemiş midir bu para? Öyleyse biz de onu yok etme lüksünü, o bahtiyar lüksü, kendimize hak görürüz. Üstüne üstlük, herkesin cebinde hazır bekler bu lüks, yeter ki insan bıkıp usansın bu beladan ve cesaret etsin ondan kurtulmaya. Bilin ki onu yok etme keyfini –o bedava keyfi– kendimize hak görüyorsak, bunun sebebi parayla yapılacak daha iyi bir şey bilmiyor olmamız ve buna değeceğini düşünmemizdir. O parayla yapılabilecek her şey, biriktirmek ya da bir virüs gibi büyüyüp çoğalsın diye yatırım yapmak, ya da son moda ıvır zıvıra, yavan eğlencelere harcamak, gülünç maaşlar kazanmak, kan emici ipotekler ödemek ya da içler acısı reformlar talep eden kampanyalara yatırmak bizi bu ekonomiye bağlamaktan ve onu pekiştirmekten başka bir işe yaramaz. Bu tür bir göbek bağını kesmenin vakti geldi: kapitalizmi reddediyor, dolayısıyla parasını da istemiyoruz.

Bu yüzden yakıyoruz paraları; vagonlarını oluşturan kâğıt parçaları ve tüm ticaretiyle beraber yakıp kül ediyoruz ekonomi trenini. Ve her daim kalbimizde sakladığımız dünyada dansa yer olduğunu ama paraya olmadığını aklımızda tutarak –sanki bu konuda hâlâ herhangi bir şüphe olabilirmiş gibi– veda ediyoruz.  

Gelsin kriz! Daha fazla kriz!

1929... 1973... 2008... üçte keramet vardır.

Paraları yakın ve dans edin!

Sürrealizm 1924-2014