/ Tezler / 1950 Sonrası Görsel Sanatlar ve Müzik Arasındaki Etkileşim

19/4/2013 / skopbülten

 

Geleneksel sanatın kurallardan kurtulma sürecinin önemli bir adımı olarak değerlendirilen 19. yüzyıl, görsel ve işitsel sanatların etkileşiminin yoğunlaşmaya başladığı bir sürece işaret eder. 19. yüzyılın kültürel ortamı, kendinden önceki dönemlerden daha karmaşık bir yapıya sahiptir. Dünya küçülmeye başlamış, büyük sanat yapıtlarının ucuz yollu kopyaları üretilmiş, yüzyılın ilk çeyreğine egemen olan Napolyon’un emperyalist dönemine ve Neoklasik sanat anlayışına tepkiler doğmaya başlamıştır. Öyle ki, karmaşık olan bu kültürel ortamın her alanında müzik, mistik bir yol gösterici olmuştur. Wagner’in Bütünsel Sanat Çalışmaları (Gesamtkunstwerk) başlığını taşıyan kitabında, tüm sanatları bir çatı altında toplayacak olan aracıdır müzik. Nitekim 20. yüzyıl sanatı da; Fütüristlerin, Kübistlerin, Soyut Sanat savunucuların ve Dadacıların müzik ile kurduğu bağ ile şekillenecektir.

20. yüzyılın ilk yarısına baktığımızda birbirine koşut olarak gelişen farklı akımlar ve çeşitli ifade biçimlerinin bir aradalığını görmekteyiz. Kandinsky’nin soyut arayışlarının karşısına Kübist sanatçılar, “yapı bozum” ile çıkmışlardır. Öte yandan Avrupa’nın diğer ucunda Fütürist sanatçılar, manifestolarıyla sanat ortamının güvenli yapısını sarsan açıklamalar ve eylemler gerçekleştirmişlerdir. Savaş öncesinin yarattığı bunalım ve yalnızlık duygusu sanata da yansımıştır. 1920’li yıllara gelindiğinde oldukça eklektik bir yapı çıkar karşımıza. Dada etkinliklerine de katılmış olan besteci Edgar Varese ve Eric Satie’nin de aralarında bulunduğu bir grup avangard sanatçı, Sürrealizm akımını harekete geçirmişlerdir.

Müzik ile görsel sanatların etkileşimi bağlamında, Dışavurumculuk akımının müzikte ortaya koyduğu tonal kırılma ile görsel sanatlardaki formun bozulması, birbirine eşdeğer yaklaşımlar olarak görülmüştür. Öte yandan yüzyılın ilk yarısında etkili olan Fütürist ve Dada sanatçılarının eylemsel tavırlarında karşımıza çıkan avangard hareket ise, Wagner’in sanatların bütünlüğü ilkesine temellendirilmiştir.

Müzik ve görsel sanatların 1950 sonrasındaki gelişimine baktığımızda, 20. yüzyılın ilk yarısındaki avandgard hareketin etkili olduğu görülmektedir. 2. Dünya Savaşı’nın eşiğinde olan Avrupa’nın tekinsiz ortamından kaçan pek çok sanatçı Amerika’ya göç etmiştir. Bu sanatçılar arasında Duchamp, Varese, Dali, Tanguy, Leger, Breton gibi daha pek çok sanatçı sayılabilmektedir. Bu sanatçılar 1950 sonrasında oluşacak sanat anlayışının temelini oluşturmuşlardır. İlk bakışta göze çapan, bu sanatçıların Dadacılardan miras kalan, rastlantıya dayanan içgüdüsel bir tavrı benimsemiş olan Sürrealizm akımının temsilcileri olduklarıdır.

20. yüzyılın ilk yarısında; müzikte dizisel, görsel sanatlarda ise soyut anlatımın yoğunlukta olduğu bir dönem yaşanmıştır. Bu yaklaşımlar her iki alanın, “sanatın sanat için” üretildiği düşüncesini destekleyen bir özellik kazanmasına neden olmuştur. Dolayısıyla, toplumdan kopuk, anlaşılması güç ve seçkinci bir yapı ortaya çıkmaya başlamıştır. Duchamp, Cage ve Fluxus sanatçılarının öncülüğünde yeniden canlanan avandgard yaklaşım ise, işte bu noktada önem kazanmaya başlamıştır. Sanatın yeniden tanımının yapılmaya başladığı modern sonrası sürecin başlangıcı olmuşlardır bu sanatçılar.

1950’lerde New York merkezli oluşum, yüzyıl başlarındaki Paris sanat ortamını anımsatmaktadır. New York sokaklarının bar ve kulüplerinde sanatın ve sanatçının varlık alanının sorgulanması, sanat nesnesi olarak yeni malzemelerin kullanıma girmesi, hem müzik hem de görsel sanatlar alanına yepyeni bir alan açmıştır. Avrupa’da da benzer gelişmeler yaşanmaktadır. Deneysel çalışmalar, görsel sanatlar ve müzik alanında hız kazanmıştır. Soyut sanat ve dizisel müziğin saflık özellikleri melezleşmeye başlamış, günümüz sanatını oluşturan çoklu ortam üretimlerinin temelleri atılmıştır.[1]   

 

 

Tezin yazarı: Bilge Aydoğan          

Danışman: Prof. Dr. Ayla Ödekan  

Yer bilgisi: İstanbul Teknik Üniversitesi - Sosyal Bilimler Enstitüsü         

Türü: Yüksek Lisans

Yılı: 2006

Sayfa sayısı: 101

 



[1] Bu metin, tezin Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi’nde yayınlanan özetinden alınmıştır.

müzik, tez tanıtımı