/ Tezler / Çağdaş Türk Sanatında Performans

16/2/2016 / skopbülten

Sanatçıların seyirci önünde veya videonun olanaklarını kullanarak, kavramsal altyapıyla gerçekleştirdikleri eylemleri tanımlayan performans sanatı, kesin tanımı ve sınırları olmayan bir sanat biçimidir. Sanatçının bireysel deneyimleri ile oluşturulan bir sunum olarak performans sanatı, sosyolojik bir içeriğe sahiptir. Performans seyircisi dolaylı olarak işi yönlendirmekte ve içine girmektedir. Disiplinlerarası olması yanında kültürlerarası bir sanat olan performans, sonucu önceden bilinemeyen bir açık yapıt niteliği taşır. “Çağdaş Türk Sanatında Performans” başlıklı çalışmamızda performans sanatının 1970'lerde ivme kazanan Avrupa ve ABD kaynaklı süreci incelenmiş, Türkiye'deki performans sanatı oluşumları tarihsel bir perspektif ile tartışılarak çağdaş sanatımızdaki yeri görünür kılınmaya çalışılmıştır.

 

 

Direnişin Ritimleri, 23 Ekim 2010, İstanbul

 

Performans sanatının kökenleri, 1900'lü yılların başlarında sanatçıların yaptıkları gösterilerde aranmıştır. 1940'lı yıllardan sonra Avrupa dışına da taşarak gelişmeye devam eden ve disiplinlerarası bir anlayış kazanan sanatçı aksiyonları 1970'li yılların başlarına kadar çeşitli isimlerle değerlendirilmiştir. 1970'li yılların başlarında kendinden önceki sanatçı aksiyonlarını da içeren bir sanat biçimi olarak sanat yazınına giren performans sanatı, günümüze kadar sosyolojik ve teknolojik değişim ve gelişimlere koşut olarak farklılaşarak gelişebilmiştir. Batıda 1900'lü yılların başında avangard sanatçıların toplumsal, siyasal, eleştirel, kışkırtıcı ve geleneksel sanatın kurallarını yıkıcı yaklaşımlarla gerçekleştirdikleri gösterilerin başlangıcını oluşturduğu performans sanatı, 1930'lu yılların ortalarından başlayarak dans, müzik, tiyatro ile iç içe girmiş, disiplinlerin sınırlarını aşmaya çalışan eylemlere dönüşmüştür. Daha sonraki yıllarda Amerika, Avrupa, Japonya ve Avustralya gibi farklı coğrafyalarda farklı koşul ve kültürlerin etkisiyle gelişimine devam etmiştir.

Türkiye'de performans sanatını hatırlatan örnekler, 1960'lı yıllarda Akademi'de yapılan dersler kapsamında gözlenmeye başlanmıştır. Daha çok eğitimsel amaçlı yapılan bu eylemler, 1960'lı yılların başından itibaren yaklaşık yedi yıl devam etmiş ve seyircilere sunulmuştur. Ancak plastikten uzaklaşılmadan yapılan bu eylemler, minimum düzeyde de olsa disiplinlerarası bir etkileşim gösterir. 1970'li yıllarda daha çok protesto amaçlı ve tiyatro disipliniyle yakın duran örnekler ise sınırlıdır. 1980'li yıllarda yine MSÜ GSF içindeki grupların vermiş olduğu örnekler ile gelişimini devam ettiren performans sanatı, 1990'lı yıllarda eğitim kurumlarının dışına çıkmış; alternatif sanat etkinlikleri, festivaller ve çeşitli organizasyonların yanı sıra uluslararası sanat etkinliklerinde yer almaya başlamıştır. 1990'lı yılların ikinci yarısından itibaren sadece performans sanatına yer veren etkinlikler düzenlenmiştir. Çalışmamızda Türkiye'deki performans sanatı örnekleri, müzik, tiyatro, şiir, video, internet gibi disiplinlerle kurduğu interaktif ilişkiler açısından, kronolojik olarak çeşitli başlıklar altında değerlendirilmiş, ulaşılabilen performans sanatı örnekleri kataloglanmaya çalışılmıştır.[1]

 

Yazar: A. Göknur Gürcan

Danışman: Doç. Dr. Zeynep Yasa Yaman

Yer Bilgisi: Hacettepe Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Sanat Tarihi Anabilim Dalı

Türü: Yüksek Lisans

Yılı: 2003



[1] Bu metin, tezin Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi’nde yayınlanan özetinden alınmıştır.

tez tanıtımı