/ Tezler /Varlık ve Varoluş Arasında: Kimlik, Yabancı Sorunsalı ve Türk Evi Olgusu

25/11/2012 / skopbülten

 

Türk Evi’nin hikayesini dillendiren anlatılar nasıl şekillendiler? Bu anlatılar, modern Türk mimarlığına ilişkin tarihsel ve kuramsal bakışın kurulmasına nasıl katkıda bulundular, ve modern Türk kimliğini algılayışımızı nasıl etkilediler? Bu soruların ışığında, bu çalışma geç Osmanlı döneminden Yeni Cumhuriyetin ilk yıllarına uzanan bir süreçte Türk Evi denilen olgunun söylemsel olarak nasıl inşa edildiğine bakma ve bu belgelemenin arkasındaki teksesli-ideolojik yapıyı eleştirel bir gözle tartışma amacı taşımaktadır.

Bu kapsamda, özellikle yapısalcılık-sonrası (mimarlık) kuramcılarının tartışmalarını ve Türkiye’deki mimarlık tarihçilerinin metinlerini izleyerek, bu çalışma, modern Türk kimliği ve onun mimari temsili olarak Türk Evi üzerine varlıkbilimsel (ontolojik) bir tartışmayı yüzeye çıkarmayı amaçlar. Dönemin mimari ve görsel temsillerindeki, dergilerindeki, roman ve hikayelerindeki, öğrenci projelerindeki, ve açılan sergilerdeki kültürel-politik vurguya bakarak, bu çalışma ilk olarak Türk evi fikrinin/imgesinin ortaya çıkışında ve nesnelleşme sürecinde etkin olan ‘yabancı’ sorunsalına işaret eder. Daha sonra, yapı-sökümcü bir perspektiften, Türk evi kelimesinin süre-giden anlamını aşındırma amacıyla, özellikle 1930’lu yıllarda Türkiye’deki mimarlık ortamında yapıt üreten Ernst Egli, Bruno Taut ve Seyfi Arkan gibi mimarların ‘yabancı’ seslerini’ tartışmaya getirerek, bu çalışma Türk Evi kavramına ilişkin alternatif bir bakış açısını sunmayı amaçlar. Tarihsel ve kültürel anlamda geleneksel konutların tipolojik ve biçimsel prensipleriyle akrabalık göstermese de, ‘yabancı’ mimarların tasarımları bizlere Türk Evi’nin ‘yabancı’ bir üretim olarak da görülebileceğinin altını çizer. ‘Zaten özünden modern olan Türk Evi’ kavrayışının yerine ‘kaçınılmaz olarak geleneksel ve ulusal olan modern ev’ üzerine odaklanan bu mimarların çalışmaları biçimsellikten, dekoratiflikten uzak daha deneysel, daha mekansal ve daha evrensel bir Türk Evi algılanışını yüzeye çıkarırlar. Daha da önemlisi, bu çalışmalar sayesinde, modern ve geleneksel terimlerinin sabit mimari tanımlara indirgenemeyeceğinin, ulusal kimliğin hareketli, çoğul, tamamlanmamış ve değişime açık olduğunun, ve bu bağlamda Türklüğün evi olarak Türk Evi’nin bir ‘şey’ değil, bir hareket, bir oluş olduğunun altı çizilebilir.[1]

 

 

Tezin özgün adı: Between Being and Becoming: Identity, Question of Foreignness, and the Case of the Turkish House

Tezin yazarı: Umut Şumnu

Danışman: Yrd. Doç. Dr. Meltem O. Gürel

Yer Bilgisi: İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi - Ekonomi ve Sosyal Bilimler Enstitüsü - İç Mimarlık Bölümü - İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Anasanat Dalı

Türü: Doktora

Yılı: 2012

Sayfa Sayısı: 194

 

 

 


[1] Bu metin, tezin Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi’nde yayınlanan özetinden alınmıştır.

tez tanıtımı