Van Gogh, Toplumun İntihar Ettirdiği

Van Gogh özel bir sayıklama durumundan dolayı ölmemiştir, 
    ama başlangıçtan beri bu insanlığın haksız tininin çevresinde çırpındığı bir sorunun bedensel olarak zemini olmaktan dolayı ölmüştür. 
    Tenin tine, ya da bedenin tene, ya da tinin her ikisine üstünlüğü sorununun. 
    Ve nerdedir bu sayıklamada insan benliğinin yeri? 
    Van Gogh kendisininkini bütün hayatı boyunca garip bir enerji ve kararlılıkla aramıştır, 
    ve bir çılgınlık an’ında, ona varmamanın büyük korkusunda intihar etmiştir, 
    ama tersine, ona tam varmıştı ve ne olduğunu, kim olduğunu tam bulmuştu ki toplumun genel bilinci, kendisinden kopmuş olduğundan dolayı onu cezalandırmak için, 
    onu intihar etti. 
    Ve Van Gogh’la da her zaman olduğu gibi oldu, bir seks partisi, bir kilise ayini, bir tövbe duası, ya da başka bir kutsama, sahibolma, dişi ya da erkek cinlerle karışma ayini esnasında. 
    Böylelikle onun bedenine girdi, 
    bu tövbe edip bağışlanmış, 
    kutsanmış, 
    kutlu kılınmış 
    ve cinlere karışmış 
    toplum, 
    onda yeni almış olduğu doğaüstü bilinci sildi, ve, iç ağacının tellerinde bir siyah kargalar taşkını gibi, 
    ani bir düzey değişikliğiyle onu su altında bıraktı, 
    ve, onun yerini alarak, 
    onu öldürdü. 
    Çünkü modern insanın anatomik mantığıdır, hep sadece cinlere karışmış olarak yaşayabilmiş ve yaşadığını düşünebilmiş olmak.*

 

* Antonin Artaud, Van Gogh, Toplumun İntihar Ettirdiği, Çev: Ahmet Deniz Soysal, (İstanbul: Nisan Yay., 1991), sf. 14-15. 





sanat ve intihar, Van Gogh