- 
                    
                    
                        16/12/2012
                        
                    
                     Bir yapıyı bozarken, kimi toplumsal koşullara dikkat çekmek istiyorum. Öncelikle de, bir kapalılık haline. Ama açmak istediğim yalnızca fiziksel gereklilikten ötürü oluşan bir kapalılık değil. Bir yapıyı bozarken, kimi toplumsal koşullara dikkat çekmek istiyorum. Öncelikle de, bir kapalılık haline. Ama açmak istediğim yalnızca fiziksel gereklilikten ötürü oluşan bir kapalılık değil. 
 
- 
                    
                    
                        26/11/2012
                        
                    
                     Profesyonel modellik tam anlamıyla modern bir icat. Örneğin Yunanlılarda böyle bir şey yok gibiydi. Gerçi Perikles, Atina toplumunun önde gelen kadınlarını arkadaşı Phidias’a poz vermeye ikna etmek için, onlara tavuskuşu hediye edermiş... Profesyonel modellik tam anlamıyla modern bir icat. Örneğin Yunanlılarda böyle bir şey yok gibiydi. Gerçi Perikles, Atina toplumunun önde gelen kadınlarını arkadaşı Phidias’a poz vermeye ikna etmek için, onlara tavuskuşu hediye edermiş... 
 
- 
                    
                    
                        18/11/2012
                        
                    
                     Hayal Gücünün dünyası, Sonsuzluğun dünyasıdır. O, fani bedenlerimiz yok olduktan sonra her birimizi bekleyen İlahi bir kucaklayıştır. Hayal Gücünün Dünyası Sonsuz ve Ezeli Ebedidir. Fani Doğanın Aynasından bize yansıyan her şeyin Ezeli Ebedi Gerçekliği, işte orada, o Ezeli Ebedi Dünyadadır. Hayal Gücünün dünyası, Sonsuzluğun dünyasıdır. O, fani bedenlerimiz yok olduktan sonra her birimizi bekleyen İlahi bir kucaklayıştır. Hayal Gücünün Dünyası Sonsuz ve Ezeli Ebedidir. Fani Doğanın Aynasından bize yansıyan her şeyin Ezeli Ebedi Gerçekliği, işte orada, o Ezeli Ebedi Dünyadadır. 
 
- 
                    
                    
                        11/11/2012
                        
                    
                     İngiltere'de, Sembolik Sanat söz konusu olduğunda büyük eserler verilmiş olmasına karşın, pek çok kişi, sembolik olduğunu söylediğiniz herhangi bir sanat eseri karşısında burun kıvıracaktır. Bunun nedeni de aslında sembol ile alegoriyi karıştırıyor olmaları. İngiltere'de, Sembolik Sanat söz konusu olduğunda büyük eserler verilmiş olmasına karşın, pek çok kişi, sembolik olduğunu söylediğiniz herhangi bir sanat eseri karşısında burun kıvıracaktır. Bunun nedeni de aslında sembol ile alegoriyi karıştırıyor olmaları. 
 
- 
                    
                    
                        18/10/2012
                        
                    
                     Büyük Ansiklopedi’ye bakılırsa, kelimenin modern anlamıyla ilk müze (bir başka deyişle ilk kamusal koleksiyon) Fransa’da, 27 Temmuz 1793’te, Konvansiyon Meclisi tarafından kurulmuştur. Buna göre, modern müzenin kökeni giyotinin geliştirilmesiyle bağlantılı olmalıdır. Büyük Ansiklopedi’ye bakılırsa, kelimenin modern anlamıyla ilk müze (bir başka deyişle ilk kamusal koleksiyon) Fransa’da, 27 Temmuz 1793’te, Konvansiyon Meclisi tarafından kurulmuştur. Buna göre, modern müzenin kökeni giyotinin geliştirilmesiyle bağlantılı olmalıdır. 
 
- 
                    
                    
                        28/9/2012
                        
                    
                     Hikâye anlatıcıları Uyuyan Güzel'in uyandığında kalın bir toz katmanıyla kaplı olacağını hayal etmemişlerdi; kızıl bukleleri ilk kımıldandığında parçalanacak olan uğursuz örümcek ağlarını da düşünmemişlerdi... Hikâye anlatıcıları Uyuyan Güzel'in uyandığında kalın bir toz katmanıyla kaplı olacağını hayal etmemişlerdi; kızıl bukleleri ilk kımıldandığında parçalanacak olan uğursuz örümcek ağlarını da düşünmemişlerdi... 
 
- 
                    
                    
                        4/10/2012
                        
                    
                     Kıtlığı, sömürüyü ya da çalışmayı bilmeyen; kimsenin yaratıcılıkta sınır tanımadığı bir toplumda insanın nasıl yaşayacağı sorusu –bu rahatsız edici, temel soru–, zihinlerimizde şimdiye dek bilinen, mimarlık ya da şehircilik alanında gerçekleştirilmiş olan tüm çevrelerden kökten farklı bir çevrenin imgesini uyandırır. Kıtlığı, sömürüyü ya da çalışmayı bilmeyen; kimsenin yaratıcılıkta sınır tanımadığı bir toplumda insanın nasıl yaşayacağı sorusu –bu rahatsız edici, temel soru–, zihinlerimizde şimdiye dek bilinen, mimarlık ya da şehircilik alanında gerçekleştirilmiş olan tüm çevrelerden kökten farklı bir çevrenin imgesini uyandırır. 
 
- 
                    
                    
                        25/9/2012
                        
                    
                     Genel anlamda sanat insanın bütünlüklü ve ahenkli bir hayat sürme ihtiyacının dışavurumudur; yani, sınıflı bir toplumun onu mahrum bıraktığı en temel şeylere duyduğu ihtiyacın ifadesi. Bu yüzden, gerçekliğe karşı bilinçli ya da bilinçsiz, etkin ya da edilgin, iyimser ya da kötümser bir isyan, gerçek anlamda yaratıcı bir sanat eserinin ayrılmaz parçasıdır. Genel anlamda sanat insanın bütünlüklü ve ahenkli bir hayat sürme ihtiyacının dışavurumudur; yani, sınıflı bir toplumun onu mahrum bıraktığı en temel şeylere duyduğu ihtiyacın ifadesi. Bu yüzden, gerçekliğe karşı bilinçli ya da bilinçsiz, etkin ya da edilgin, iyimser ya da kötümser bir isyan, gerçek anlamda yaratıcı bir sanat eserinin ayrılmaz parçasıdır. 
 
- 
                    
                    
                        29/8/2012
                        
                    
                     Estetik değerler söz konusu olduğunda artık şöyle bir temel ayrıma başvuruyorum: Her örnekte kendime şunu soruyorum, "burada yaratıcı olan, açlık mı, bolluk mu?" Estetik değerler söz konusu olduğunda artık şöyle bir temel ayrıma başvuruyorum: Her örnekte kendime şunu soruyorum, "burada yaratıcı olan, açlık mı, bolluk mu?" 
 
- 
                    
                    
                        14/8/2012
                        
                    
                     Shakespeare, sanatçı mizacına sahip olanların kostüm güzelliğinden ne kadar etkilendiklerini bildiği için, oyunlarında daima, sırf göze verdikleri hazdan ötürü, maskeleri ve dansı kullanmıştır… Shakespeare, sanatçı mizacına sahip olanların kostüm güzelliğinden ne kadar etkilendiklerini bildiği için, oyunlarında daima, sırf göze verdikleri hazdan ötürü, maskeleri ve dansı kullanmıştır… 
 
- 
                    
                    
                        29/7/2012
                        
                    
                     Ressam haz vermeye mahkûmdur. Ne yaparsa yapsın, bir resmi tiksinti nesnesine çeviremez. Korkuluğun işlevi dikildiği tarladaki kuşları korkutup kaçırmaktır, ama en korkutucu resim bile ziyaretçi çekmeye yarar. Ressam haz vermeye mahkûmdur. Ne yaparsa yapsın, bir resmi tiksinti nesnesine çeviremez. Korkuluğun işlevi dikildiği tarladaki kuşları korkutup kaçırmaktır, ama en korkutucu resim bile ziyaretçi çekmeye yarar. 
 
- 
                    
                    
                        2/7/2012
                        
                    
                     Kimi insan vardır, kendisine zevk veren bir kitabı, tıpkı çiçekleri, güneşli günleri veya kadınları sever gibi sevmekle yetinir. Kimiyse, hakikate olan ölçüsüz saygısının azabı içinde, aldığı zevkin derinliğinden ve meşruiyetinden emin olma arzusuyla her şeyin tadını kaçırır. Kimi insan vardır, kendisine zevk veren bir kitabı, tıpkı çiçekleri, güneşli günleri veya kadınları sever gibi sevmekle yetinir. Kimiyse, hakikate olan ölçüsüz saygısının azabı içinde, aldığı zevkin derinliğinden ve meşruiyetinden emin olma arzusuyla her şeyin tadını kaçırır. 
 
- 
                    
                    
                        17/6/2012
                        
                    
                     Fransa’da, hatta muhtemelen Avrupa’nın tamamında, dadaizmle başlayıp bugün sürrealizmle devam eden deneyin, hiç tartışmasız, şiirdeki en devrimci deney olduğu görüldü. Bu deney, tamamen sanat hakkındaki mitleri yıkmaya yönelmişti Fransa’da, hatta muhtemelen Avrupa’nın tamamında, dadaizmle başlayıp bugün sürrealizmle devam eden deneyin, hiç tartışmasız, şiirdeki en devrimci deney olduğu görüldü. Bu deney, tamamen sanat hakkındaki mitleri yıkmaya yönelmişti 
 
- 
                    
                    
                        6/6/2012
                        
                    
                     18. yüzyıl ortalarında, Brittany'de meşhur bir haydut çetesine liderlik eden Marion Le Goff'un idamı hakkında yazılanlar ne kadar inandırıcıdır? Bu kadın haydut, güya, darağacından idamını seyredenlere şöyle haykırmıştır... 18. yüzyıl ortalarında, Brittany'de meşhur bir haydut çetesine liderlik eden Marion Le Goff'un idamı hakkında yazılanlar ne kadar inandırıcıdır? Bu kadın haydut, güya, darağacından idamını seyredenlere şöyle haykırmıştır... 
 
- 
                    
                    
                        29/5/2012
                        
                    
                     Sürrealizm bir pasajda doğmuştur. İlham veren şeylerin kanatları altında!
Sürrealizmin babası Dada, annesi bir pasajdır. Sürrealizm bir pasajda doğmuştur. İlham veren şeylerin kanatları altında!
Sürrealizmin babası Dada, annesi bir pasajdır. 
 
- 
                    
                    
                        23/5/2012
                        
                    
                     Fizyonomi nasıl insanların tabiatının ifadesiyse, mimarlık da toplumların tabiatının ifadesidir. Fakat bu benzetme, özellikle piskoposlar, sulh yargıçları, amiraller gibi resmî yetkililerin fizyonomileri için geçerlidir. Çünkü, mimarî yapılarda ifade edilen, toplumun yalnızca –buyurma ve yasaklama otoritesine ilişkin olan- ideal tabiatıdır. Fizyonomi nasıl insanların tabiatının ifadesiyse, mimarlık da toplumların tabiatının ifadesidir. Fakat bu benzetme, özellikle piskoposlar, sulh yargıçları, amiraller gibi resmî yetkililerin fizyonomileri için geçerlidir. Çünkü, mimarî yapılarda ifade edilen, toplumun yalnızca –buyurma ve yasaklama otoritesine ilişkin olan- ideal tabiatıdır. 
 
- 
                    
                    
                        9/5/2012
                        
                    
                     Zaman zaman, –çoğu Amerika’daki– bazı kurumlar beni estetik üzerine konuşma yapmaya davet etmiştir. Bir seferinde davete icabet edip yanımda beyaz bir kuşla gitmeyi düşündüm. Zaman zaman, –çoğu Amerika’daki– bazı kurumlar beni estetik üzerine konuşma yapmaya davet etmiştir. Bir seferinde davete icabet edip yanımda beyaz bir kuşla gitmeyi düşündüm. 
 
- 
                    
                    
                        24/4/2012
                        
                    
                     Gelmekte olan varlık, herhangi varlıktır.  Skolastiklerin metafizik terimler sıralamasında, terimlerin her birinde düşünülmeden geçen ama diğer hepsinin anlamını koşullandıran terim "quodlibet"tir. Gelmekte olan varlık, herhangi varlıktır.  Skolastiklerin metafizik terimler sıralamasında, terimlerin her birinde düşünülmeden geçen ama diğer hepsinin anlamını koşullandıran terim "quodlibet"tir. 
 
- 
                    
                    
                        9/11/2011
                        
                    
                     Bilmemenin yolları, bilmenin yolları kadar önemli; hatta belki daha bile önemli. Bilmemenin ilgisizlik, dikkatsizlik, unutkanlık gibi sonunda pek güzel olmayan ve sarsak kaçan yolları var. Ama kusursuzluğuna hayran olmaya doyamayacağımız, Kleist’ın genç adamının umursamazlığı veya bir bebeğin büyüleyici kayıtsızlığı gibi başka yolları da var. Bilmemenin yolları, bilmenin yolları kadar önemli; hatta belki daha bile önemli. Bilmemenin ilgisizlik, dikkatsizlik, unutkanlık gibi sonunda pek güzel olmayan ve sarsak kaçan yolları var. Ama kusursuzluğuna hayran olmaya doyamayacağımız, Kleist’ın genç adamının umursamazlığı veya bir bebeğin büyüleyici kayıtsızlığı gibi başka yolları da var. 
 
- 
                    
                    
                        5/11/2011
                        
                    
                     1970’lerin ilk yıllarında, Paris sinema salonlarında dönemin ünlü bir Fransız kadın çorabı markasının tanıtımının yapıldığı bir reklam vardı: “Dim” çorapları. Reklam, birlikte dans eden bir grup genç kadını gösteriyordu. 1970’lerin ilk yıllarında, Paris sinema salonlarında dönemin ünlü bir Fransız kadın çorabı markasının tanıtımının yapıldığı bir reklam vardı: “Dim” çorapları. Reklam, birlikte dans eden bir grup genç kadını gösteriyordu.