-
25/9/2017
Neden insanlar sanatçıların “yaratım”larını hayranlıkla seyretmekle yetiniyor? Bunun sebebi, işi bir ıstıraba, insanların boş vakitlerin özlemini duyarak yerine getirdikleri bir şeye çeviren kapitalist çalışma koşulları değil mi? Vasıflı bir üreticiyken bir seyirci-tüketiciye dönüşmek, ve böylelikle etkin yaratıcı sezgilerinizi kaybetmek normal bir şey mi?
-
24/9/2017
Faktografçılar estetik “olguları” (fact) sarsılmaz ve ebedi şeyler olarak değil, kültürel değerleme işlemi sonucunda ortaya çıkan görüngüler olarak kabul ediyorlardı. Onlar için, faktografi sabit bir tür değil, bir praksis tarzıydı. Olgu denen şey, bir üretim sürecinin sonucuydu.
-
9/9/2017
Sayı 11
-
9/9/2017
Sayı 11
-
20/8/2017
Bu dünyadaki hiçbir şey bir anıttan daha görünmez değildir. Görünmek, ve hatta dikkat çekmek için dikildikleri muhakkak. Buna rağmen, tüm varoluşlarıyla dikkati üzerlerinden uzaklaştırır; bakışların, muşambanın üzerinden akıp giden su tanecikleri gibi, bir an için olsun duraksamadan akıp gitmesine sebep olurlar. 
-
14/8/2017
Temsil güçlerini yitiren anıtlar, ya safi gösteriye ya da salt büyüklük ispatına dönüşmüş durumda. Günümüzde, görünürlük bir pazarlama stratejisi haline geldi. Görünmez anıt, geç kapitalizm koşullarında yurttaşlık pratiklerinin bu şekilde içinin boşaltılmasına cevap mahiyetinde bir proje: Namevcut anıt, namevcut politik özneyi simgeliyor. 
-
10/8/2017
1981’de, Guernica nihayet İspanya’ya iade edildi. Neredeyse 40 yıl süren diktatörlüğün ardından ayağa kalkmaya çalışan İspanya ulusu üzerinde hâlâ kutuplaştırıcı bir etkiye sahip olan tablo, kurşun geçirmez bir camın ardında sergilenmeye başladı. Cam, 1995’te kaldırıldı ama Guernica dizginsiz politik gücünden hiçbir şey kaybetmedi. 
-
4/8/2017
Vampirler Şatosu, suçluluk duygusu yaymak konusunda uzmanlaşmıştır. Bir rahibin aforoz etme ve kınama, bilgiç bir akademisyenin bir hatayı tespit eden ilk kişi olma, ve bir hipster’ın revaçtaki çoğunluktan biri olma arzusu tarafından güdülenir.
-
25/7/2017
Berger ve Tanner’ın uzun metrajlı filmleri, esas itibariyle, toplumsal sınıf hakkında filmlerdir. Politik yenilginin ardından hayata tutunmaya çalışan karakterler, insanı ezen değer sistemine karşı koymanın yeni yollarını ararlar.
-
19/7/2017
Bienal formatının ikilemi işte tam olarak bu: Esas itibariyle, sanat ekonomisine itibar pompalayan bir makine olmasına rağmen, radikal emellere sahip küratörler bienali gittikçe daha politik bir kimlik üstlenmeye zorluyorlar. 
-
14/7/2017
Londra’daki kuleler konut ihtiyacını karşılamak amacıyla inşa edilmiş falan değil. Bunlar, soru sormayan ve hızlı kazanç peşinde koşan düzensiz bir emlak piyasası arayışındaki spekülatif (ve kaynağı şüpheli) para akışlarının bir ürünü. Hepsi bu. 
-
10/7/2017
Bienaller ve uluslararası ölçekte iş gören küratörler, otuz yıldır müzenin "ihtişamı"yla mücadele ediyorlar. Böyle bir ethos, geçmişle ve kültürel mirasla durmadan boğuşur. Ve bunun yegâne sebebi sanat kurumlarının frenleyici etkisi değil. Bu mücadelenin bir diğer nedeni de, tarihin, yeni bir fikrin aslında çok da yeni olmadığını gösterebilecek olması. 
-
6/7/2017
Post-Fordist dünya ekonomisinde “çokluğa duygusal tonalitesini” veren şeydir kinizm ve fırsatçılık. Çağdaş sanat dünyası bağlamında ise mecburi iş görme tarzı haline gelmişlerdir.
-
15/6/2017
Kültürel miras söylemi, şeylerin kökeninden ya da kaybolup gitmiş olmalarından dem vurarak; şanlı bir geçmişe yönelik hayranlık ya da romantik bir hüzün uyandırarak nesnelerle kurulan güncel, çağdaş ilişkinin yerini alabilir. Gelenek ancak şimdiki zamandan yalıtıldığında oluşabilir. Ona, uzak; mazide kalmış, kaybolup gitmiş bir şey gözüyle bakılır; ve tam da geri getirilemez olduğundan ötürü değer biner.
-
11/6/2017
Emekçi olarak sanatçı, yerini, girişimci olarak sanatçıya bıraktı – tıpkı diğer “yaratıcı” işçiler gibi gittikçe açılan varsıllar/yoksullar uçurumunun doğru tarafında yer alabilmek için canını dişine takan serbest bir oyuncu... 
-
4/6/2017
Mallarmé hermetik bir yazar değildir; zor bir yazardır. Zor bir yazar ise, düşüncelerini kelimelere dökme biçimiyle bayağının ve gizlinin sıradan çemberini kıran yazardır.
-
24/5/2017
Üretimciliğin teorisyeni Boris Arvatov, ileri komünist gelecekte toplumsal çelişkiler çözüme kavuşturulduktan sonra bile resim ve heykel gibi geleneksel mecralara ihtiyaç duyulacağını savunuyordu. Bunun sebebi, ileri komünistlerin bile, travmalara ve duygulanımlara açık fiziksel bedenlere sahip olacak olmasıydı. 
-
23/5/2017
Burada, 19. yüzyılın sonlarından 20. yüzyılın başlarına kadar Rusya’da, ve ardından da Sovyetler Birliği’nde, müze ve genel olarak sanat kavramının geçirdiği dönüşümlerin izleğini ve mantığını ortaya koymaya çalışacağım.
-
9/5/2017
Amerikalı sürrealist sanatçı Honoré Sharrer hakkında ilk bakışta insanı en çok şaşırtan şey, çok az insanın böyle bir sanatçının varlığından haberdar olması. Genç bir ressam olarak takdir toplamış olmasına rağmen, kariyerinin görece erken bir aşamasında dönemin hâkim eğilimi soyut ekspresyonizm tarafından gölgede bırakılmış ve korkusuzca dile getirdiği komünist inançlarından ötürü Kanada’ya taşınmak zorunda bırakılmış. 
-
2/5/2017
Marshall, çalışma konusunu, Marx’ın burjuvazi üzerine yazılarını okuyarak keşfetti; bu konu Marx değil, ilk olarak Marx’ın tasvir ettiği dünyaydı; yani, katı olan her şeyin buharlaştığı dünya. Marx, burjuvaziye ithafen bir ilahi yazmaya hazırdı belki ama Marshall bunun da ötesine geçip bir senfoni yazmaya niyetliydi. 