2002’den beri her sene sanat dünyasının en güçlü 100 ismini yayınlayan Artreview dergisinin listesine alternatif olarak, Hyperallergic dergisi de 2009’dan beri sanat dünyasındaki en güçsüz 20 ismi açıklıyor. 2014’ün en ‘güçsüzler’ listesinin ilk sırasında ücretsiz çalışan stajyerler var.
Direnişçi sanatçılarla çevrecilerin istediği oldu: Tate müzeleri, BP ile arasındaki tartışmalı sponsorluk anlaşmasının kamuoyundan gizlediği ayrıntılarını ortaya dökmek zorunda kalacak. Protestoların artmasına neden olacağı ve başka şirketlerden para toplamasına sekte vuracağı gerekçesiyle Tate bilgi vermeyi şimdiye kadar reddediyordu.
Bu çalışmada görsel kültür eleştirisini toplumsal ve mekânsal düzen eleştirisiyle birleştiren Sitüasyonist Enternasyonal hareketi ve grubun modernist kentleşme üzerine ürettiği metinler incelenecektir.
Çağdaş sanat, her şeyden önce çeşitli krizlerin yaşandığı bir dünyada varlığını sürdürüyor: Hızlı sanayileşmenin yanı sıra, “sanayi-sonrası” harabelerin damgasını vurduğu bir dünyada. Irkçılığın, cinsiyetçiliğin, eşitsizliğin ve ekonomik kaosun ortasında...
“Çin’in Noel Köyü” lakabını taşıyan Yiwu şehri, tüm dünyanın Noel süslerinin %60’ını üreten 600 kadar fabrikaya ev sahipliği yapıyor. Bu fabrikaları dolduran “cinler”in çoğu günde 12 saat çalışmanın karşılığında ayda en fazla 200-300 sterlin kazanan göçmen işçiler.
Nabokov, karısı Vera’ya yazdığı bir mektupta, Joyce ile Proust’un 1922’deki dillere destan karşılaşmaları hakkında yeni bir hikâye anlatır. İki yazarın tanışmasıyla ilgili envai çeşit anlatım vardır ve hepsi de birbirinden farklıdır.
Bruno Taut’u genelde yeni Cumhuriyet’in mimarı olarak biliriz. Aralarında Atatürk'ün katafalkının da olduğu yirmiye yakın projesi vardır. Ama Taut'un mimarlığı, bizim bildiğimiz bu resmî yapılara indirgenemez. O bir romantiktir, coşkulu bir ütopya düşkünüdür.
Sanatçı Mary Nohl, elli yıllı aşkın bir süre boyunca, yaşadığı kırevinin içini ve dışını çevresindeki doğanın ve kendi anılarının izlerini taşıyan eserlerle donattı. Fakat daha 1960’larda, evinin bahçesindeki ilk heykelleri yaptığı zaman, adı “Cadı”ya çıkmıştı.
Bu araştırmanın konusu avangard sanat tarihi içerisinde gerçekleştirdiği total retle diğer akımlardan ayrılan Sitüasyonist Enternasyonal grubu ve grubun kendinden sonraki sanat hareketlerine etkisidir.
Bahtin’in karnaval olgusu, edebi eserlere olduğu kadar sanat eserlerine bakışımızı da zenginleştiren, yeni pencerelerden bakmamızı olanaklı kılan bir olgudur. Bahtin’in tanımlamalarından hareketle minyatürler üzerinde yapacağımız karnaval imgeleri çözümlemesinde, yöntem olarak, karnaval kategorilerini ve edimlerini kullanacağız.
Herkes yalan söyleyebilir. Oysa sahte bir dünya yaratıp hem kendini hem de başkalarını o dünyanın gerçekliğine inandırmak her babayiğidin harcı değildir. Yalancı, yalanı ortaya çıktığında şaşırmış gözükebilir; ama bu şaşkınlık numarası da yalanın bir parçasıdır.
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra bir grup ressam İstanbul’dan Paris’e göçtü. Sanatlarını orada sürdürmek istiyorlar ve uluslaşma davasıyla, resmi kültür politikalarıyla, egemen estetikle bağlarını koparıyorlardı.
Taşkent’teki Özbekistan Devlet Sanat Müzesi’nin baş küratörü Mirfayz Usmonov ve iki görevlinin 15 yıl boyunca Müze’deki sanat eserlerini kopyalarıyla değiştirdikleri ve orijinalleri sattıkları ortaya çıktı.
Fotoğrafla keşfe çıkılan yaratıcı olanaklar, iki dünya savaşı arasındaki dönemde görülmemiş derecede zengin ve çeşitliydi. Bu dönemde fotoğrafçılar, figürasyona, soyutlama ve mimarlığa olağanüstü bir hayal gücüyle yaklaşmışlardı.
Bir zamanlar, avangard sanat kitsch’le karşıtlığı üzerinden tanımlanırdı; kitsch’i bağrına basmasının da hayret ve şaşkınlık uyandırıcı bir yanı olabilir ama öncü bir meydan okuma ya da başkaldırı içermediği kesindir.
Birçok kişi, hatta resim, müzayede evi ve galeri sahibi, benim resim koleksiyoncusu olduğumu sanıyor. Ben, hiçbir zaman resim koleksiyoncusu olmadım, olmayı düşünmedim, kaldı ki öyle bir olanağım da olmamıştır.
Rasih Nuri İleri, 7 Aralık günü 94 yaşında öldü. Yıllar önce, Arif Dino sergisi açma peşine düştüğüm zaman tanımıştım onu. Ercüment Behzat Lav'ın bir zaman heves ettiği şiirler bir kenara konursa, Türkiye'nin yegâne Dadacı sanatçısıydı Arif Dino.
Avareler, 2010 yılının sonlarına doğru Ankara’da kurulur. İlk işleri, Ankara-Eskişehir yolu üzerindeki bir inşaat noktasının tahta paravanlarına yapılmış 14 metre uzunluğundaki “Doors dinle içki iç Ankara” yazılaması olur.
Çin’in resmî haber ajansı Şinhua,“sanat hakkında doğru bir görüş geliştirsinler ve daha çok başyapıta imza atsınlar” diye sanatçıların, film yapımcılarının ve televizyon çalışanlarının bundan böyle Çin’in kırsal bölgelerine mecburi hizmete gönderileceklerini duyurdu.
Lenin, eleştirel ve devrimci politik faaliyetin zayıfladığı dönemlerde emperyalizmlerin hazin kibirinin, gizemcilik ile pornografinin bir karışımını yarattığını gözlemlemiştir. Bugün romantik biçimsel dirimcilik biçiminde yaşadığımız da budur. Bizim evrensel seksimiz ve Doğu bilgeliğimiz var: bir Tibet pornografisi.
Julia Pastrana, 1834’te Batı Meksika’nın dağlarında dünyaya gelir. Doğduğunda annesi, Julia’nın görünüşünde doğaüstü güçlerin etkili olduğuna vehmeder. Yerli kabileler, ölü-doğum ve sakatlıklardan, şekil değiştiren bir kurt-adam cinsi olan "naualli"nin sorumlu olduğuna inanmaktadır.
İnsani ve demokratik değerlerin aksine, son yıllarda sanatçılara ve sanat etkinliklerine karşı ötekileştirici ve şiddet içeren müdahalelerin sayısında gözlenen artışın birikimiyle, ANSAN’a yapılan saldırı hiçbir makul gerekçe kılıf gösterilerek meşrulaştırılamaz.
1 Aralık günü, Antalya Sanatçılar Derneği (ANSAN) tarafından kullanılan tarihî Kaleiçi girişindeki çay bahçesi ve sergi salonu, önce Antalya Belediyesi’ne bağlı zabıta ekipleri, ardından polis ve zırhlı araçların müdahalesiyle tahliye edildi.
Görünmez Komite, temsilî demokrasinin karşısına bizim Zuccoti Park’da hayata geçirmeye çalıştığımız türden bir doğrudan demokrasi modeli koymaz; onun derdi bir sistem olarak topyekûn demokrasiyledir.
Bu tez çalışması, 1960 sonrası Avrupa ve Amerika’da ortaya çıkan sanat kurumlarına karşı eleştirel çalışmaları tanımlamak için kullanılan kurumsal eleştiri pratiklerine, bu eleştirilerin günümüz sanat kurumları üzerindeki etkilerine odaklanmıştır.
Hayaletlerden, miras ve kuşaklardan, hayalet kuşaklarından, yani ne bizler için, ne bizim içimizde ne de dışımızda şu an yaşamayan, aramızda bulunmayan bazı başkalarından uzun uzadıya söz etmeye hazırlanıyorsam, bunu adalet adına yapıyorum.